Önceden, sadece herkes tarafından bilinen büyük firmaların tescil aldığı düşünülürdü. Bu düşünce çokta yanlış değildi tabi. Tescil alan firmaların sayısı bugüne göre çok daha azdı. Gerekliliğini düşünen, bu işe maliyet ayıran firmaların sayısı azdı. Fakat her yıl bir öncekini aratmayacak oranda bir artış söz konusu. Bunun sebebi; bazen komşu yaptırıyor bende yaptırayım mantığı, bazen başına gelmiş kötü bir taklit durumu bazen de firmaların markalarına veya ürünlerine verdikleri önemin artması olabiliyor. Bu duruma göre de tescilin hem maddi hem manevi değeri herkese göre çok farklı değerlendirilebiliyor.

Tescil fiyatları firmanın büyüklüğüne, cirosuna, çalışan sayısına göre farklılık göstermez. Her büyüklükteki şirket için fiyat aynıdır. Fakat tescil için fiyat verdiğimizde bazı firmalara inanılmaz ucuz gelirken , bazı firmalara çok pahalı ve gereksiz gelir. Bunun aslında firmanın maddi olanaklarıyla alakası yoktur. Çok daha yüksek cirolara sahip bir firmada da bu pahalılık hissi olabilir. Bu daha çok tescile verilen önemle alakalıdır. Kişideki değeri yükseldikçe fiyatı ucuzlamaya başlar. Aldığım tepkilerden çıkardığım 3 durumu sizinle paylaşmak istiyorum.

Siz şirketinizle ilgili hangi durumdasınız ? Tescilin sizin için değeri ne kadar ?

1- Komşu dükkan tescil belgesini almıştır. Bununla gurur duymaktadır ve etrafındakilere bundan bahsederek havasını atmaktadır. Bunu duyan diğerleri biz de tescil alalım diye düşünmeye başlarlar. Önce onun aldığı yeri araştırırlar. Sonra belki daha ucuza alınabilecek bir yer vardır diye onu araştırırlar. Amaç tescil almanın yanı sıra daha ucuza almış olmanın da havasını beraberinde atmaktır. Bu süreç içerisinde bir kısmı aslında hiç de gerekli olmadığını düşünür ve bu işten vazgeçer. Bir kısmı aynı yere, bir kısmı çalıştığı yere bakmaksızın daha ucuza bulmuş olmanın mutluluğuyla yaptırır tescilini. Dükkan dediğime bakmayın çok büyük bir fabrikada olabilir bu komşular. Bu kesim için tescil fiyatı pahalıdır. Çünkü ne ihtiyaç hissetmişlerdir ne de bununla ilgili bir olay yaşamışlardır. Tescilsiz ürünleriyle ve markalarıyla bunca zaman hiç de para ödemeden çalışmışlardır. Bu kişileri hem önemine hem de fiyatına ikna etmek zordur. Sadece ucuzunu ararlar. En ucuzunu. Ve bulurlar, sonuçlarına bu yazıda hiç girmeyeceğim.
2- Bir başka kesim kimseyle alakalı değildir. Sadece kendi işiyle alakalıdır. Yemeğini en temiz ve lezzetli yerden yemek istediği gibi, personelleri uzun süre ve memnun bir şekilde çalışsın diye şirket içi çalışmalar yaptığı gibi, tüm sigorta işlemlerini yıllık yenilediği gibi bir patent ofisi olsun ve güvenle çalışsın ister. Çıkardığı her ürüne koruma alır, her markasını tesciller. Zaten markayı piyasaya çıkarmadan ön tescil araştırması yaptırır. Başkasının hakkını da yememek için. Tescil belgesini alır dosyasına koyar veya duvarına asar. Taklit edilmeyi beklemez. Sadece içi rahat çalışmak ister. Bu kişilere göre fiyatlar normaldir.
3- Sonuncu kesim çok önemli. Bu kişilere göre tescil fiyatı çokkk ucuzdur. Çünkü markaları başkası tarafından zaten daha önce tescil alınmıştır. Yaptığı ürünler işyerinde çalışan biri tarafından çalınmış, patent tescili yaptırılmıştır. Taklitlerinden kendi para kazanamaz hale gelmiştir, hatta bu taklitçiler tescil alır ve kendisinin yapmasını engellemeye başlamıştır. 20 yıldır kullandığı marka başkası adına koruma altındadır ve kendisine markayı kullanmaması ile ilgili ihtar gelmiştir. Yani artık iş işten çoktan geçmiştir. Markasını tescil ettirmek için milyarlar dökmeye hazırdır, açılacak davalar bilir kişi masrafları , davayı kaybetme, taklit sonucu oluşan tazminatların fiyatı malum yüksek olduğundan , artık tescil fiyatı inanılmaz küçük bir rakama iner. Kendine ait olan şeyi alabilmek için her türlü maliyete hazırdır. Tescil alabilme ihtimali olsa bakkaldan ekmek alır gibi hemen tescilini yaptıracak durumdadır.
Biraz dramatik biraz ironik bir anlatımın sonunda düşünmenizi istiyorum. Sizin tesciliniz kaç para tutacak ?