Bir firmanın marka patent tescil işlemleri yapabilmesi için Türk Patent ve Marka Kurumunun sınavlarına girmiş ve 70 puan geçme barajını aşmış olma şartı aranıyor. Bu sınavlarda sorular hem Türkiye’deki hem de dünyadaki daha çok uluslar arası anlaşmaların içeriği ve ticaret hukuku üzerine de hazırlanmış sorular. Yani çalışarak ve hakim olunarak kazanılacak bir meslek türü. Ayrıca her yıl ücret yatırarak marka ve patent vekilliğinizi ayrı ayrı yenilemeniz ve mesleki sorumluluk sigortası yaptırarak mağduriyet karşısında bunun sigortayla karşılanması üzerine de yine her yıl yapılan bir işlemi var. Ayrıca bir patent ofisi birkaç ayaktan oluşuyor, marka patent vekilliği, hukuki destek, mühendislik hizmetleri. Kanunları okumak anlamak ve buna göre görüştüğünüz kişilere doğru danışmanlık yapmak ve bilgilendirmek çok önemli. Piyasaların nabzını yoklamak , gelişmelerden haberdar olmak, özellikle sektörle ilgili devlet desteklerine hakim olmak çok çok önemli. Yani bazı kişiler tarafından sanıldığının aksine yaptığımız işte dilekçe yazmak, en az emekle yaptığımız kısım. Yaptığımız hizmet sadece bilgimize dayalı bir hizmet ve bilgiye göre kurumsallaşan patent ofisleri mevcut.
Neden anlatıyorum bunları; hem resmi kurum tarafından hem de firmalar tarafından bu sektör gözden düşürülmeye çalışılıyor. Bazen kurumunda yönlendirmesi kişilerin kendilerinin başvuru yapmaları yönünde oluyor. Bununla ilgili eğitimler veriliyor. Bu eğitimlerde daha çok dilekçelerin nasıl doldurulacağı anlatılıyor. Gerçekten nasıl dolduruluyor bu dilekçeler? Zaten üstünde soru var cevaplıyorsunuz. Ama doğru araştırma yapmak, çözümler sunmak , doğru başvuru yapmak ve süreli işlemleri doğru takip edebilmek gözden kaçırılan bir durum. Her geçen yıl başvuru sayıları en az %20 artıyor. Yaptığım incelemede kendi başvuru yapan sayısının da bir o kadar artığını görüyorum. Fakat burada başvuru yapılıp belgeye ulaşan tescil sayılarına da bakmak durumu daha iyi analiz etmemize yardımcı olur. Çünkü konu sadece başvuru yapmak değil. Amaç sadece sayıyı mı arttırmak? Ya başvuruların kalitesi, fayda sağlaması, işe yaraması.
Yapılan araştırmada vekille yapılan başvuruların tescile bağlanma oranı %60-70 arasındayken, vekilsiz yapılan başvuruların tescile bağlanma oranı retleri de hesap edecek olursak %20 civarında. Burada vekilsiz dediğimiz kısmın bazısı kendini patent ofisi olarak tanıtan ama vekil olmayan, başkası adına işlem yapmaya çalışan ve yazışmalar kendisine gelmediği için başvuruların düşmesine neden olan kişiler. Kuruma bununla ilgili yaptığımız şikayetlerde, kendilerinin sadece vekillere yönelik bir denetim sistemleri olduğunu söylüyorlar.
Sonrasında alınamayan tescillerden, yanlış yapılan başvurular sebebiyle korunamayan buluşlardan dolayı tecil bir işe yaramıyor yargısının oluşması ve mesleğin giderek itibarsızlaşması konusu kimin sorumluluğunda? Bu sorunu kim nasıl çözecek ?
Ama siz de biliyorsunuz ki mesleğin itibarsızlaşması sadece marka patent tescil sektöründe yaşanan bir şey değil. Hemen her sektörde mesleğinin layıkıyla yapılması bir şekilde engelleniyor. Doktorlara verilen hasta kotalarından kaynaklı, ne kadar sağlıklı muayene yapılabiliyor düşünmek gerekir. Bir aparmanda açılan özel üniversitelerle, yurt dışından uzaktan alınan eğitimlerle, mühendisler, doktorlar , eczacılar yetiştiriliyor bu ülke için. Ülkemizde üniversite kazanamayan ama maddi imkanları yerinde olan çocuklar yurt dışında meslek sahibi olup tam da bilgi sahibi olmadan geri geliyor. İşyerleri açıyor, çalışıyor, hizmet veriyorlar. Yetersiz bilgiyle mesleğinin adını kötülüyor. Mühendislere, doktorlara, öğretmenlere, avukatlara güven kalmadı. Zamanın en prestijli mesleklerinden olan bu meslekler artık giderek itibarsızlaşıyor. Meslekte iyi olanlar kendi haklarını aramaya çalışıyor. O kadar çok mühendis var ki, mühendisler pazarlama elemanı olarak çalıştırılıyor. Kendi mesleğimden girdim konuya ama emek veren her sektörün yaşadığı ülkemiz için çok büyük bir problem. Kaliteli işler yapabilmek ve kendi veya şirketinizin kalitenizi de arttırabilmek için doğru kişilerle , doğru eğitimlerle donatılmış kişilerle iş yapmak belki bir nebze itibarsızlaştıranların ortadan kalkmasını , kurumların var olanları daha kalifiye hale getirmeye yönelik çalışmalar yapmasını sağlayacak.