İşimiz gereği yapılan buluşlarla ilgili bazen işveren bazen çalışan tarafında oluyoruz. Bize hangisi talepte bulunursa ona göre durumu yorumlayabiliyoruz. Bunun yanı sıra çalışanın bir tasarımda veya buluşta hak sahipliği kanuna açık bir şekilde belirtilmiş durumda. Başvuru yapılsa bile davalarla bu başvurular iptal edilebilir. Karşımıza sıkça çıkan konulardan olduğu için biraz bundan bahsetmek istedim.
Öncelikle patent veya tasarım başvurularında bir başvuru sahibi bir de tasarımcı veya buluşçu kısmı vardır. Başvuru sahibi şirket, şahıs, dernek vb her şey olabilirken buluşçu veya tasarımcının kişi olması gerekmektedir. Burada hak sahibi her zaman başvuru sahibi kısmında yazan kişidir ve tasarlayandan veya buluş yapandan bu hakkı nasıl aldığı başvuruda beyan edilir. Şirket yetkilisi veya çalışanı olduğu için alabileceği gibi ücret karşılığı bu ürünü yaptırdığını ve kendisi için yapılmış bir ürün olduğu için hak sahibi kendisi olduğunu belirtir. Bu aşamadan önce bununla ilgili arada bir sözleşme yapılması karışıklılığa sebep olmaması için bence çok önemlidir.
Eğer bir işletmede çalışansanız ve işverenle aranızda yaptığınız bir sözleşmede aksi belirtilmiyorsa işletmede yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletmenin deneyim ve çalışmalarına dayanarak iş ilişkisi sırasında yaptığı tasarımların ve buluşların hak sahibi işverenleridir. Hatta çalışanların, bulunduğu işyerindeki genel faaliyet konusu bilgi ve araçlardan faydalanmak suretiyle işi olmadığı halde yaptığı tasarımların hak sahibi, talep edilmesi hâlinde yine işverenleridir. Bu bir işletmede çalışan öğrenciler ve stajyerler , kamu kurumunda çalışanlar için de geçerlidir.
Çalışanın, buluş sahibi kısmında hakkı olmasa bile tasarımın önemi dikkate alınarak tespit edilecek bir bedel isteme hakkı vardır. Taraflar bu bedel konusunda anlaşamadıkları takdirde söz konusu bedel mahkeme tarafından tespit edilir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara buluşları için ödenecek bedel, buluştan elde edilen gelirin üçte birinden az olamaz. Ancak buluş konusunun kamu kurum veya kuruluşunun kendisi tarafından kullanılması hâlinde ödenecek bedel, bir defaya mahsus olmak üzere, bedelin ödendiği ay için çalışana ödenen net ücretin on katından fazla olamaz.
Çalışan, bir hizmet buluşu yaptığında, bu buluşunu yazılı olarak ve geciktirmeksizin işverene bildirmesi gerekmektedir. Buluş birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse, bu bildirim birlikte yapılabilir. Bu bildirimde teknik problemi, çözümünü ve hizmet buluşunu nasıl gerçekleştirmiş olduğunu, gerekirse resimleriyle açıklamak zorundadır. Yararlanmış olduğu işletme deneyim ve çalışmalarını, varsa diğer çalışanların katkılarını ve bu katkıların şeklini, yaptığı işle ilgili olarak aldığı talimatları ve söz konusu katkılar yanında kendisinin katkı payını da belirtir. İşveren, hizmet buluşu ile ilgili olarak tam veya kısmi hak talep edebilir. Böyle bir talepte bulunulmaması durumunda hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. İşveren hizmet buluşu üzerinde tam veya kısmi hak talep ederse, çalışan makul bir bedelin kendisine ödenmesini işverenden isteyebilir. Bu buluş birden çok çalışan tarafından gerçekleştirilmişse, bedel ve ödeme şekli her biri için ayrı ayrı belirlenir. İşveren, kendisine bildirimi yapılan hizmet buluşu için tam hak talebinde bulunmuşsa patent verilmesi amacıyla ilk başvuruyu Kuruma yapmakla yükümlüdür. Ancak işveren, işletme menfaatleri gerektiriyorsa, patent başvurusu yapmaktan kaçınabilir. İşveren, tam hak talebinde bulunmuş olduğu hizmet buluşu için başvuruda bulunmaz ve çalışanın belirleyeceği süre içinde de başvuruyu yapmazsa, buluş hak sahipliği çalışana geçer.
Ayrıca bir başka önemli konu da işverenin patent almayı talep etmesi durumunda çalışanın patent alınabilmesi ile ilgili tüm teknik bilgi ve dokümanı işverene verme zorunluluğudur. Çalışan buluşla ilgili detayları saklayamaz. Görüldüğü üzere kanun burada hem işvereni hem de çalışanı korur nitelikte yürümektedir. Ama en önemlisi öncesinde arada yapılacak sözleşmelerdir. İyi haftalar dilerim.